Evvel zaman içinde, o muhteşem imparatorluğun Efsane Kralı ölüm döşeğindeymiş… Üç oğlunu yanına çağırmış ve demiş ki
“Amk Dağı’ndaki, ateşler saçan Şerefsiz Ejderha’yı hepiniz biliyorsunuz. İmparatorluğumuzun üzerine büyük oyunların oynandığı bu zor dönemde, üçünüzden hangisi o şerefsizi öldürürse tacı ona vereceğim…”
En büyük oğlan atılmış:
“Ben ilk oğlunum baba, sıra bana düşer. Silah olarak Svarovski taşlarla bezeli baharlık kılıcımı ve deli yosma namlı gürzümü istiyorum!”
Uzun Kral “Derhal!” diye kükremiş yattığı yerden. Kükreme özelliği hala aktifmiş.
Büyük oğlan kuşanıp ekipmanlarını çıkmış sefere… Üç gün geçmemiş ki Şerefsiz Ejderha’nın büyük oğlanı hacamat ettiği haberi saraya ulaşmış:
Yüce Kral şok!
Ortanca oğlan kederli bir hırsla haykırmış:
“Evaze kesim zırhımı, çifte su verilmiş kalkanımı ve düğün topuzumu getirin! O şerefsizi kendi ateşinde boğacağım! Sıra bana haktır.”
Çok geçmeden ortanca oğlanın da fena g.t olduğu haberi ulaşmış saraya.
Fuleli Kral, kolaya atılmış mentos gibi köpürmüş yattığı yerde. Köpürme mekanizması hala aktifmiş.
Bir iki üzülündükten sonra, gözler hemen küçük oğlana çevrilmiş. Küçük oğlan kendinden emin, kaldırmış göğe yumruğunu ve emretmiş:
“Abilerim, metale ve kaba güce inandı; ben ise aklıma güveniyorum! Bana komikli bir acun tişörtü, bambu bir kamış ve bir avuç buzlu badem getirin!”
İstediklerini derhal getimişler. Küçük oğlan babasının elini öpmüş, helallik almış. Tam sefere çıkmak üzereymiş ki Doğal Kral’ın gözde vezirlerinden Serçe Parmak Petyr girmiş odaya:
Yekten, “Yahu siz mal mısınız?” diye sormuş.
Mega Kral şok!
“Dur ya neye hemen ona şok buna şok, bi’ dinleyin önce!” diye atarlanmış Serçe Parmak.
Stratejik Kral, Serçe’nin sözünü kesmiş: “Ejderha bizim çocukları öldürürken hiç sesin çıkmıyordu, şimdi küçük oğlan ejderhayı öldürmeye giderken bakıyorum da birden barış yanlısı oldun?!”
Serçe Parmak, Halktan Kral’ın iğnelemesine aldırış etmeden sürdürmüş sözlerini:
“Şimdi sizin bu taht için üç tane varisiniz vardı, dediniz ki Şerefsiz Ejderha’yı öldüren tahtı alır, ee? Ejder iki varisinizi öldürdü, bu sonuncusunu da öldürürse what the fuck? Taht ne olacak?”
“Odaya bir şaki gibi daldın ama haklısın…” demiş Kullanışlı Kral.
Sonra küçük oğluna dönmüş:
“Oğlum, şartlar buysa kral sensin.. Sümelle de gelecek birazdan, o biliyor.” demiş sesini kısarak.
Küçük oğlan durur mu, suratında ebleh bir ifadeyle yapıştırmış cevabı: “Anlamadım babacım.”
Serçe parmak daha fazla dayanamayıp patlamış artık:
“Affedersiniz ama s.kiim sizin yöneteceğiniz krallığı da oturacağınız tahtı da..”
Sonra…
Paralel Serçe hakkında yakalama kararı çıkarmışlar. Güvenlik güçleri, karara uymuş ve yakalamamış.
Seçilmiş Kral ölmemiş, ölememiş… Ölmemeye and içmiş sanki kodumun kralı.
Küçük oğlan “ya hak” demiş ve ok atmış.
Sümelle, gelmemiş.
Amk Dağı’ndaki Şerefsiz Ejderha, imparatorluğumuzun üzerinde çok büyük oyunlar oynamaya devam etmiş. Sağduyuya ve kenetlenmeye en çok ihtiyaç duyduğumuz bu ‘günler’, yaklaşık 16 asır kadar daha sürmüş…